17 Şubat 2010 Çarşamba

en cok kullanılan üds kelimelir

Abnormalities : Anormallik
Abolish : Kaldırmak, yasaklamak
Abortion : Başarısızlık
Absolutism : Mutlak oluş, kayıtsız şartsız kral hâkimiyeti.
Abundance : Bolluk, bereket
Accessible : Kolay bulunur, alınır, kandırılır
Account : Hesap verme, itibar etme
Acquire : Elde etmek
Acqisition : Kazanılan şey
Adamant : Eğilmez, sert
Adequately : Layıkıyla, yeterli bir şekilde
Adolescents : Gençler
Adorable : Tapılmaya layık
Adversary : Düşman, rakip
Adverse : Zıt
Advocate : Savunmak
Aggravate : Ağırlaştırmak, kötüleştirmek
Aggression : Saldırı
Allegation : İddia
Allowance : İmtiyaz
Ambitious : Hırslı
Amenable : Uysal, yumuşak başlı
Ankle : Ayak bileği
Antiquity : İlk çağ
Appraisal : Değerlendirme
Appreciated : Kadrini bilmek, paha biçmek
Apprentice : Çırak
Approval : Uygun bulma, onaylama
Argue : İleri sürmek
Arose : Doğdu, çıktı
Assure : Temin etmek
Astonishment : Hayret, şaşkınlık
Avidity : İstek, arzu, hırs


Bachelor : Bekâr erkek
Back up : Desteklemek
Bad-temperet : Geçimsiz
Bank : Nehir, göl kıyısı
Bargain : Pazarlık, anlaşma
Bargain : Pazarlık, kelepir
Beam : Işın
Bear in mind : Aklında tutmak
Become conditioned : Bağlı olmak
Bent : Eğilmek
Blend : Karışım
Bluntly : Açıkça
Boast : Övünmek
Boat : Dolu
Bonus : İkramiye
Boost : Artırmak
Boundary : Hudut
Breakage : Kırılma
Breed : Irk, nesil
Brought about : Beraberinde getirmek
Budget : Bütçe
Burst : Taşmak
Bush : Çalılık
Bustling : Aceleyle, telaşlı
By and large : Genellikle
By far : Büyük farkla


Cancel : İptal
Canon : Şeriat
Cardinal : Önemli
Carry out : İfa etmek
Carry out : Tatbik etmek
Case : Dava
Cast aside : Reddetmek
Cast : Rol dağıtımı
Catastrophe : Afet, felaket
Cease : Bitmek, durmak
Challenging : Meydan okuyan
Chamber : Mabeyinci
Charge with : İle suçlanmak
Charity : Yardım fonu
Cheat : Dolandırmak
Chilly : Soğuk
Circulation : Dolaşım
Clay : Kil
Cliff : Uçurum
Coast road : Sahil yolu
Cockroach : Hamam böceği
Collapse : Çökmek
Collar : Yaka
Collision : Çarpışma
Come out in a paperback: Piyasaya çıkmak
Come to terms : Şartlar üzerinde konuşmak
Commit itself activel : Kendini aktif hale getirmek
Commit to : Söz vermek
Commit : Suç işlemek
Commit : Adamak
Commitment : Bağlantı
Commonplace : Genel
Companion : Dost
Compelling : Zorlayıcı
Compensation : Tazmin, telafi
Compete : Yarışmak
Competitive : Rakip olan
Complaint : Şikâyet
Completione : Tamamlama
Composed : Sakin
Compromise : Uzlaşma
Conceit : Kibir, gurur, kendini beğenmişlik
Concept : Fikir, kavram
Conclusive : İkna edici, inandırıcı, kesin
Condemn : Ayıplamak
Condemn : Kınamak, ayıplamak
Conduct in : Davranmak, idare, davranış
Confess : İtiraf etmek
Confine : Sınırlamak
Confinement : Kapanış, hapsedilme
Confirm : Saptamak, teyit etmek
Confrontation : Yüzleştirme
Congest : Sıkışık
Conjunction : Birleşme
Concientious : Gayretli
Conscientiously : Vicdani olarak, dikkatle
Conscious : Bilinçli
Consecution : Peş peşe olan
Considerably : Epeyce, oldukça
Considerate : Düşünceli, saygılı
Consistency : Bağlılık, tutarlılık
Consortium : Konsorsiyum
Constituent : Bileşiği meydana getiren
Consult : Danışmak, başvurmak
Contract : Daralmak
Controversial : İhtilaflı
Controversy : Münakaşa, ihtilaf
Conventional : Geleneksel
Core : Çekirdek
Corn : Ekin
Correlated : İlişkilendirmek
Corroborate : Desteklemek, doğrulamak
Cotton : Pamuk
Couch : Divan, sedir
Count on : Güvenmek
Courageous : Cesur
Coverage : Olay veya konunun takip edilmesi ve yazılması
Crab : Yengeç
Cradles : Beşik
Crossover : Geçiş yeri, köprü
Crude : Ham, çiğ
Crushing : Ezici
Culminating : Neticelenmek
Culprit : Suçlu, kabahatli
Curiosity : Merak
Currently : Halen, bu anda, devamlı olarak
Curtail : Azaltmak, kesmek


Deal with : Ele almak
Dean : Dekan
Debate : Görüşme, tartışma
Decay : Çürük
Decisive : Kesin
Deficit :Açık, eksik
Delay : Ertelemek
Deliberate : Kasti
Deliberately : Kasten
Delude : Aldatma, yanlış yola sevk etme
Demolish : Yıkmak, tahrip etmek
Demonstration : Gösteri
Denial : İnkâr, yalan
Dependently : Bağlı olarak
Depicting : Anlatma
Deserter : Kaçak, firari
Detain : Alı koymak
Deteriorate : Bozulmak, gerilemek
Determination : Azim, sebat
Deviate : Yoldan ayırmak
Dine out : Dışarıda yemek
Directory : Rehber
Disappointment : Hayal kırıklığı
Discount : Iskonto
Discovery : Keşif
Discrepancy : Ayrılık, zıtlık
Discretion : Kibarlık
Disobedient : İtaatsız
Disorder : Düzensizlik
Display : Gösterimde olmak
Display : Gösterme, teşhir, arz
Disposal : Satış
Disposition : Düzen, terkip, idare
Disprove : Çürütmek
Dispute : Reddetmek
Disregard : İhmal etmek
Distinct : Farklı
Distinction : Ayırt etme, fark
Distinctively : Farklı bir şekilde
District : Bölge
Divert : Yolunu deştirmek
Doubtless : Kuşkusuz
Drag : Sürüklemek
Drip : Damla
Drought : Kuraklık
Drown : Boğulmak
Duplication : Teksir etme
Dwellers : İkamet edenler


Earnest : Ciddi, hakiki, ağırbaşlı
Effectively : Tesirli bir şekilde, hakikaten
Eiderdown : Yorgan
Elaborately : Üzerinde dikkatle durarak
Eligible : Seçilmeye layık, uygun
Embark : Parayı bir işe yatırmak
Emerge : Otaya çıkarma
Emerge : Meydana çıkmak
Encountered : Karşı karşıya gelmek
End up : Durmak
Endearingly : Hoş bir şekilde
Endow with : Sahip olmak
Enforce : Mecbur etmek, zorlamak
Ennity : Düşmanlık
Etitle : Hak kazandırmak, yetki vermek
Evisages : Tasavvur etmek
Era : Çağ, tarih
Erudite : Bilgi sahibi
Essence : Ön, esas
Ehics : Töre bilimi
Evil : Fena, kötü
Evolve : Gelişmek, neşretmek, saçmak
Exceedingly : Fazlasıyla, ziyadesiyle
Exclusively : Yalnız
Exert : Çabalamak, uğraşmak
Expedition : Keşif gezisi
Expenditure : Masraf, harcama, gider
Expense : Masraf
Export : İhraç etmek
Expose : Suçu ortaya koyma
Exposure : Maruz kalma


Fac-saving : Kabahati örten, vaziyeti kurtaran
Faithfully : Sadakatle
Fall through : Vazgeçilmek, suya düşmek
Fallacy : Yanlış fikir
Faltering : Sendeleyen
Famine : Kıtlık
Fattening : Şişmanlatıcı
Feasible : Mümkün, yapılabilir
Feed up : Fazla yedirmek
Fertile : Verimli
Fetch : Alıp getirmek
Fierce : Sert, şiddetli
Fine : Ceza
Flame : Alev
Flatten : Düzleşmek
Flexible : Esnek
Forefront : Ön, ön plan, etkileyen
Foreground : Ön plan
Foremost : Başta gelen
Former : Önceki
Formerly : Eskiye nazaran
Forward : İlerlemek, yetişmek
Fountain : Fıskiye
Fractured : Kırılmak, çatlamak
Frame : Çerçeve
Frank : Samimi, doğru sözlü
Free of charge : Ücretsiz
Fringe : Kahkül
Frosted : Buzlu
Fruitless : Boşuna
Fuel by : Ateşlemek
Fuss : Yaygara


Gave in : Teslim olmak
Generates : Meydana getirmek
Gentry : Aydın tabaka
Germination : Filiz verme
Get away with it : Yakayı kurtarmak
Get involved with : Bağlamak
Get over : Atlatmak
Get round to : bir şeye vakit ayırmak
Give up : Vazgeçmek
Give way : Çekilmek, vazgeçmek
Gloomy : Endişeli
Go along with : Razı olmak, kabul etmek
Go over : Gözden geçirmek
Goose : Kaz
Grateful : Minnettar
Grip : Kavramak
Gripping : Heyecanlı
Guidelines : Tüzük


Halt : Duraklama
Hamper : Engel olmak
Hand in : Vermek, teslim etmek
Hang onto : Peşini bırakmamak
Hard at work : Harıl harıl çalışmak
Harvest : Hasat
Hazardous : Tehlikeli
Heal : İyileşmek
Heartened : Cesaretlenmek
Held up : Korumak, tehir etmek, göstermek
Hence : Bundan dolayı
Herb : Baharat
Herbalist : Lokman hekim
Historical phenomena : Tarihi olaylar
Hive : Arıkovanı
Hold in : Zapt etmek
Hold up : Soygun yapmak
Honourably : Şerefle
Hurricane : Kasırga


İconography : Resim veya oyma ile canlandırma
İdentifiable : Teşhis edilebilir
İllegible : Okunmaz
İmitation : Sahte
İmmediacy : Mevcut olma
İmmensely : Pek çok
İmpartial : Tarafsız, kendi çıkarını düşünmeyen
İmplement : Tamamlamak, yerine getirmek
İmplication : İma, dâhil etme
İmply : Demek, belirtmek, ima etmek
İmport : İthal etmek
İn favour of : Lehinde
İn the background : Arka plan
İn the event of : Takdirde, halinde
İn the grip of : Pençesinde
İn turn : Sırasıyla
İn view of : Karşısında
İncentive : Teşvik edici
İnconsiderately : Saygısızca, düşüncesizce
İncur : Maruz olmak
İndecisive : Kararsız, kesin olmayan
İndifferently : İlgisizce
İndispensable : Zorunlu
İndulgent : Hoşgörülü
İnefficiency : Verimsizlik
İnevitably : Kaçınılmaz
İnfectiously : Bulaşıcı olarak
İnformative : Bilgi verici
İnformed : Bilgili olmak
İngenious : Hünerli, marifetli
İngredients : İçindekiler
İnitiative : Teşvik eden, sebep olan
İnnovations : Yenilik, icat
İnquisitive : Meraklı
İnstability : Kararsızlık, dayanıksızlık, sebatsızlık
İnstallation : Düzen
İnstinct : İçgüdü
İnsurance : Sigorta
İntegrating : Toplamak
İnterest : Merak
İntractable : Ele avuca sığmaz, kolay yola gelmez
İnvaluable : Çok kıymetli
İnvariably : Değişmeyerek, aynı şekilde
İnvasion : İstila
İnvoke : Yalvarmak
İrrelevant : Yersiz, münasip olmayan, konu dışı, alakası olmayan
İssue : Konu, netice

Jargon : Anlaşılmaz
Jaws : Çene


Keep up with : Birisine yetişmek
Kennel : Köpek kulübesi
Knee : Diz


Lamb : Kuzu
Landing : Sahanlık
Law courts : Mahkeme
Lead astray : Kötü yola sevk etmek
Lean : Bir yere dayanmak
Lely on : Güvenmek, bel bağlamak
Let down : Uzatmak
Let it off : Salıvermek
Let out : Bollaştırmak
Liaison Office : İrtibat bürosu
Linen : Keten
Literary : Edebi
Livelihood : Geçim
Look into : Araştırmak, incelemek
Look through : Tetkik etmek, göz önünde tutmak
Luminous : Parlak, aydınlık


Magnitude : Önem
Maintenance : Bakım işi
Make out : Anlamak
Make out : Anlamak, çözmek, sökmek
Make redundant : Fazlalık nedeniyle emekliye ayırmak
Manifestation : Bildirge
Manifestation : Meydana koyma, belli olma
Manure : Gübre
Massive : Yoğun
Mastery : Üstatlık, öğrenim
Mature : Olgunlaştırmak
Mean : Aç gözlü
Medicinal : Şifalı
Medieval : Orta çağ
Memoranda : Not
Merry : Keyifli
Mind out : Dikkat
Mind you do it : Mutlaka yap
Misconception : Yanlış anlama
Moderating : Hafifletmek, azaltmak
Modify : Azaltmak, değiştirmek
Monetary : Paraya ait
Mould : Şekil, yaradılış
Move away : Harekete geçmek
Multinational : Çok uluslu
Multiplicity : Çokluk


Nationalised : Kamulaşmak
Nature : Doğa, tabiat
Nebula : Yıldızlar kümesi
Negotiate : Aşmak, geçmek
Negotiation : Görüşme, müzakere
Neighbourhood : Semt
Neuromuscular : Sinir kasları
Nobility : Asalet
Notably : Dikkate değer bir şekilde
Notice : Tebliğ, ihbar
Noticeable : Fark edilir
Nourished : Besleyici
Nuisance : Bela, dert


Oak : Meşe
Obsesses : Musallat olmak, zihni meşgul etmek
Occasion : Fırsat, elverişli durum, münasebet
Odd : Ara sıra, acayip
Offance : Suç
Offcial : Görevli
On display : Gösterimde
Once in hand : Eldeki
Orthodox : Geleneksel
Out of date : Modası geçmiş
Out of tune : Akortsuz
Outcome : Sonuç
Outgrowth : Aşırı büyüme
Output : Verim, randıman, güç
Outrageous : Çok çirkin
Outrageously : Fazlasıyla, rezilce
Outweigh : Daha ağır gelmek
Overcharge : Fazla fiyat
Overhearing : Kulak misafiri olmak
Overripe : Olgunlaşmış
Owing to : Sebebiyle


Particularly : Bilhassa
Pay up : Borcunu ödemek
Penetration : İşleyiş
Petty : Ufak tefek
Pine : Çam
Plain : Ova
Plumy : Çok
Plunging lower : Aşağı düşmek
Poached : Suda pişmiş
Poppy : Gelincik
Portable : Taşınabilir
Poverty : Fakirlik
Precarious : Güvenilmez
Precisely : Dikkatle
Prejudice : Ön yargı
Preliminary : Başlangıç olan, hazırlayıcı, ön
Preoccupation : Zihnini meşgul etmek
Prescription : Reçete
Pressing : Acele
Principal speaker : Baş konuşmacı
Priority : Öncelik
Privilege : Ayrıcalık, imtiyaz
Profound : Derin, önemli
Progressive : Genişleyen, artan
Proper : Gerçek
Prospect : Manzara
Protagonist : Kahraman, büyük bir işe ön ayak olan
Prowl : Gezinmek
Prune : Budamak
Prublicise : Reklâmını yapmak
Puddle : Su birikintisi
Puppy : Köpek yavrusu
Purchase : Mal
Pursuit : Kovalama, takip, meşguliyet
Push through : Bitirmek
Put a great strain : Zorlama getirmek
Put forth : İleri sürmek
Put into effect : Tamamlamak, uygulamak
Put off : Ertelemek
Put off : Ertelemek, hevesi kırılmak
Put out : Şaşırmak, bozulmak
Put someone off : Tiksindirmek


Questionable : Şüpheli


Radiate : Işın yaymak
Radish : Turp
Rate of exchange : Borsa fiyatı
Reassessmeent : Yeniden kıymet takdir etmek
Rebellious : Asi, isyankâr
Rebuke : Azarlamak
Recast : Yeniden düzenlemek
Receipt : Makbuz
Recession : Çekilme, gerileme, bozulma, durgunluk
Recession : Geri çekilme
Recipe : Tarif
Recklessly : Pervasızca, hiçbir şey düşünmeden
Recover : İyileşmek
Recruits : Yeni gelen üyeler
Redundancy : Çokluk, gereksizlik
Refreshment : Yiyecek, içecek
Refugee : Mülteci
Refute : Yalanlamak, çürütmek
Regime : Rejim
Reinterpret : Yeniden yorumlamak
Reject : Ret
Relatively : Nispeten
Relegate : Tayin etmek, sürgüne göndermek
Relentlessly : Merhametsizce
Relevant : Uygun, ilgili
Reliability : İtimada layık olmak
Relief-workers : Kurtarma timi
Representative : Temsil eden
Resemble : Benzemek
Reservation : Yer ayırtma
Residential : İçinde oturulur, ikamete yarar
Respectively : Hatırı sayılır şekilde
Responsively : Hevesli olarak
Restored : Restore etmek
Restraint : Çekilme, men etme
Restrictively : Kısıtlayıcı bir şekilde
Resultant : Sonuç
Retrenchment : Tasarruf, idare
Retrospective : Geçmişi hatırlatan
Revaling : Anlamlı
Revenge : Öç almak
Review : Kitap oyun eleştirisi
Revival :Yeniden canlanma, uyanma
Revolutionising : Bütünüyle değişme
Riot : İsyan, ayaklanma
Rise up : -den yükselen
Roll down : Yuvarlanmak
Roll necked : Boğazlı, yuvarlak yakalı
Rotation : Deveran
Rotten : Çürük
Rough : Müsvedde
Round and round : Kıvrılmış, dönmüş
Round up : Şişmanlamak
Rub : Ovmak
Rub : Sürtmek
Rubble : Moloz
Rule out : Çıkarmak, silmek, engellemek
Rule : Buyurmak
Run down : Aşağı koşmak


Saddle : Eğer
Sane : Aklı başında, makul
Satisfaction : Tatmin
Scattered : Seyrek, bir arada olmayan
Scene : Sahne
Scheme : Plan, taslak, tedbir
Scholarly : Âlimce
Screen : Perde arası
Second helping : 2. Tabak
Secularise : Dünyevileştirmek
See about : Çözümlemek, halletmek
Seize : İstemek, çağırmak
Senior : Kıs emli
Senior : Kıdemli
Sensibilities : Duyarlılık, hassasiyet
Sentimental : Hassas
Separatist : Bağımsızlık yanlısı
Set off : Yola çıkmak
Set up : İşe başlamak
Set up : Kurmak
Settlement : Yerleşme
Shake : Titremek
Shelifish : Midye
Shift : Yer değişim
Short coming : Kusur, ihmal
Shortage : Kıtlık
Show up : Tehir etmek
Silk : İpek
Sincerely : İçtenlikle
Sincerity : İçtenlik
Single-handed : Tek başına
Sketch : Taslak
Skid : Otomobilin kayması
Skinny : Pek zayıf
Skull : Kafatası
Sleeve : Elbise kolu
Slope : Yamaç
Slope : Yamaç, bayır
Slum : Fakir mahalle
Snatch : Kapmak, yakalamak
Snobbish : Burnu büyük
Sophisticated : Karmaşık
Sore : Hassas, ağrılı
Speak out : Yüksek sesle konuşmak
Specify : Tayin etmek, kesinlikle belirtmek
Speed up : Hızla gitmek
Sphere : Saha
Spinster : Bekâr kadın
Spring : Kaynak
Standstill : Tatil
Stature : Endam
Steadily : Gittikçe
Stepping up : Yükseltme
Strenuos : Gayretli, faal
Striking : Dikkate değer
Stringently : Para darlığıyla
Subject to : Tesiri altında
Submit : Teslim etmek
Subsequent : Sonraki, sonra gelen
Substance : Madde
Substantially : Ciddi şekilde
Suburban : Banliyöye ait
Successive : Peş peşe
Successor : Halef
Sufficient : Kâfi, yeterli, uygun
Sufficiently : Kâfi şekilde
Suggest : Teklif etmek, akla getirmek
Supplementary : Kuvvetlendirici
Supplier : İhtiyacı sağlayan kimse
Supremacy : Üstünlük, yücelik
Surpass : Üstün olmak, baskın çıkmak
Surprising : Şaşırtıcı
Surrender : Teslim etmek
Survivor : Kurtarıcı
Susceptible : Hassas


Tackle : Uğraşmak
Take after : Benzemek
Take in : Daralmak, içine almak
Take out : Çıkarmak
Take over : İdareyi elinde tutmak
Take things easy : Ağırdan al
Take to : Kanı kaynamak
Tame : Evcil
Tears :Gözyaşı
Tedious : Sıkıcı
Terminology : Teknik terimler
Terrain : Arazi
Testimony : Tanıklık
Theft : Hırsızlık
Theorist : Kuramcı
Theory of evolution : Evrim teorisi
Threefold : Üçe katlamak
Thunder : Şimşek
Tide : Med-cezir
Toddler : Yürümeye başlayan çocuk
Trace : Eser
Transaction : Basılı rapor
Transactions : Muameleler
Teacherous : Güvenilmez
Trepidation : Titreme, ürperme
Trial : Duruşma
Truthfully : Doğru olarak
Turbulent : Çalkantı
Turn up : Çıka gelmek


Under cosideration : İnceleme altında
Under go : Çekmek, katlanmak
Underdeveloped : Gelişmemiş
Uniform : Değişmez
Unionised : Sendikalaşmak
Unique : Eşsiz
Unstable : Sabit olmayan
Untamed : Evcilleşmemiş
UPheld : Desteklemek
Uproar : Şamata, gürültü


Vaguely : Belli belirsiz
Vandal : Sanat eserlerini tahrip eden kimse
Vast : Çok
Vehemently : Şiddetle, hiddetle
Verify : Doğrulamak
Vertically : Dikey olarak
Viable : Uygun, geçerli
Viewer : Televizyon seyircisi
Virtually : Aslıda
Vocational : Mesleki
Vulgar : Kaba
Vulnerable : Zannedilebilir, incinebilir


Wage : Sürdürmek
Ward : Koğuş
Warm up : Isıtmak
Wasp : Eşek arısı
Wear off : Yavaş yavaş azalmak
Whatsoever : Herhangi
Whatsoever : Ne, hangi, hepsi
Wheelbarrow : Tek tekerlekli el arabası
Wholly : Bütün, tüm, tamamen
Wild : Vahşi
Wilderness : Issız yer, çöl
Wisely : Akıcı bir şekilde
With the exception of : Hariç tutulursa
Witness : Şahit
Work out : Çözmek
Worm : Solucan
Worn out : Eskimek
Write off : Hesabı kapatmak


Yard : Boş alan
Yawning : Esnemek

Hiç yorum yok: